top of page

BÜYÜK FARKLAR KÜÇÜK BİR ADIMLA BAŞLAR

Mutfağa girip yemek hazırlamak, bir saksıya tohum ekmek, örgü örmek, dikiş dikmek gibi yaratıcılığını kullanan insanın hayatı iyi yönde değişiyor... Yemeklerin bizleri ve konuklarımızı mutlu ederken dünyayı paylaştığımız diğer dostlarımız ve barınaklar için kalan artıkların nimet olduğu gibi. Mutluluk bulaşıcıdır hızla yayılır, ama mutsuzluk da öyledir...

....

Bazen bir şeylerden kurtulmak isteriz de gerçekten kurtulmak istediğimiz nedir?

Nesneleri kullanırken hissettiğimiz duygular, yaşadığımız anılar, hatıralar gibi elle tutulmayan ancak zihnimizin parçası haline gelen düşünceler mi?

Bir zamanlar ihtiyacımız iken daha sonra kurtulmak istediğimiz atılacaklar listesine geçenler, açlık ve tokluk hislerimiz gibi düşünülebilinir mi?

Hangisinden kurtulmak istediğimizin farkında mıyız acaba?

Bize ait olan nedir, şeyler mi yoksa onların hissettirdiği duygular mı?

Sahip olduklarımızın kıymetini bilmeden yaşayıp gidiyoruz. Dünyaya gelirken eli ayağı sağlam ve noksansız olsun başka birşey istemem deriz de sonradan el, ayak, göz,kulak, vs. sahip olduklarımızı işlevsel kullanmayı tümüyle unuturuz. Süslü sunumların ışıklı büyüsü altında dayatılanları elde etmek için dönme dolap misali koşarken sahip olduğumuz en değerli hazinemizle savaşa girdiğimizi farketmeden yaşayıp gideriz. Yeni doğan bir bebeğin gün be gün gelişimini izlediğimizde herşey gün gibi ortadadır ancak sınırları olmayan bu minik mucizenin yaşam konforu artarken yeteneklerin körelmesi de aynı hızda ve ters yöndedir. Oysa “ağlamayana meme yok” deyimi emeğin önemini anlatan açık ve net değil mi? Sahip olduklarımızla kimseye muhtaç olmadan varlığımızı sürdürme yeteneği bahşedilmişse, bize ait olan en değerli sermaye sadece ve sadece “emek” değil midir?

Dayatılanlarla yok etmek ya da köreltmek yerine yaratıcılığı kullanmak...

Yeniden yeni hallere geçmek, değişmek, dönüşmek, hayata geçirmek, ne dersiniz?

Şeylere veda ederken duygulara da veda etmiş oluyoruz. Gerçek hayatta ise emek vererek hazırladıklarımızı paylaştığımızda mutluluk kaçınılmaz oluyor.

O zaman ne yapacağız?

Yemek artıklarımızı paylaşarak başlayacağız. Fazla ekmek yerine ihtiyacımız kadar kendimize alırken ihtiyacı olanlara, kuşlara, kedilere, köpeklere de askıdan alacağız. Son zamanlarda torbayla ağaca asılan ekmeklere hayvanlar ulaşamıyor ve küfleniyor, küçük bir emek dönüşümü ile onların yiyebileceği şekle getirmek yaratıcılık özelliğimizi canlandırırken bu dünyada yalnız olmadığımız ve paylaşacak varlıklar olması mutluluğa atılan büyük bir adım olacaktır.

Büyük farklar küçük bir adımla başlar:)

Küçük Şeyler Büyük Fark Yaratır...

Formül kullan hayat çoğalsın ya da çöpe at çöp çoğalsın...

5N1K

Ne : Mutlu olmak

Ne zaman : Ömür boyu

Nerede : Yaşadığımız her yerde

Nasıl : Her an

Neden : üret, yarat, varol... veya boşver, kolayı seç, ol ya da olma...

Kim : Ben, sen, o, biz, siz, onlar, hepimiz

Son Yazılar

Hepsini Gör

ESKİYE RAĞBET OLSAYDI, OLDU...

İŞ PLANIM-EL EMEĞİ-DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM Küçük şeyler büyük fark yaratır. The smallest things make the biggest difference. Büyük farklar küçük...

ESKİYE RAĞBET OLSAYDI, OLDU...

İŞ PLANIM Küçük şeyler büyük fark yaratır. The smallest things make the biggest difference. Büyük farklar küçük bir adımla başlar. Big...

Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page